“Aşırı incelik arayışı, taşa şekil kaybettiriyor!”

---

Söyleşi: Ersin BOZKURT 

Günümüz dünyasının en önemli tasarımcılarından birisi Raffaello Galiotto.

Onu diğer tasarımcılardan ayıran en önemli konu ise Galiotto’nun doğal taşa olan özel ilgisi belki de.

StoneTimes, Galiotto’nun doğal taşa bakışını sizler için sordu… 

-Sizi 2006 yılından bu yana Verona’da düzenlenen Marmomacc Fuarında uç ürünlerin sergilendiği alanda görüyoruz. Doğal taşa ayrıca bir ilginiz mi var ? 

Farklı malzemelerle çalışan bir tasarımcıyım fakat doğal taşlara da özel bir ilgim olduğunu söylemeliyim.

Modern çağın tipik özelliği olan ve tasarım ürünlerinde yaygın olarak kullanılan yapay malzemeler, dikkate değer özelliklere sahiptir, ancak yalnızca doğal bir malzeme olan taşların sahip olduğu belirli özelliklerden de yoksundur. Doğallık, zaman, bölgesellik,insan kültürü ve geleneklerle olan bağı, onu karakterize eden ve onu yapay malzemelerden büyük ölçüde ayıran yönlerdir. 

Taş; doğa ile olan bağı, kendiliğinden gelen gücü ile beni şaşırtıyor 

Taşla çalışırken, bir yandan kadim gelenek ve kadim bilgiyle bağ kurmuş olursunuz, diğer yandan en modern teknolojilerin kullanımıyla taşa canlılığını yenileme fırsatı verirsiniz.

Taş; Kendiliğinden gelen gücü ve mükemmelliğin bir delili olan doğa ile olan bağı ile beni şaşırtmaya devam eden bir malzemedir. 

-Doğal taş diğer endüstriyel ürünler gibi eğilip bükülmeyen, üzerine ilave edilmeyen bir ürün. Dolayısıyla sizin için doğal taş üretim aşamasında sıkıntı yaratıyor mu? 

Doğal taş sonsuz çeşitliliğe sahiptir ve her taşın apayrı özellikleri vardır. Belli bir zamanda  belirli bir proje için en uygun olanı seçebilmek için tüm bu özelliklerin iyi bilinmesi gerekir. Doğal taşla çalışmanın kendine özgü zorlukları ve şartları nedeniyle birçok durumda tasarımcı, onunla çalışabileceği özel koşulları yaratmak yerine elindeki malzemeyle daha hafif ve daha esnek alternatif malzemeleri taklit etme yoluna gidiyor. 

Aşırı incelik arayışı, taşın şeklini kaybetmesine neden oldu!

Yoğunluk, stabilite, dayanıklılık, taşı binlerce yıl boyunca ünlü ve bilinir yapan unsurlardır. Ne yazık ki bugünün tüketim dünyasında, taş bile kısa ömürlü, geçici olana boyun eğmek zorunda kaldı. Aşırı incelik arayışı taşın şeklini kaybetmesine , orjinalliğin sahtecilikle yer değiştirmesine neden oldu.Tüm bu gelişmeler değişik üretim teknikleri ile doğal taşın taklitlerinin ortaya çıkmasına yol açarak iki boyutlu görüntüye sahip olan taklitleriyle karışmasına yol açıyor 

-Tasarımlarınızda hangi tür taşları tercih ediyorsunuz? 

Deney yapmayı severim, bu nedenle çeşitli taş türlerinin karşılaşması ve keşfi benim için  ilginç bir iş. Taşları aynı kefeye koymayı sevmesem de tek bir taşa yönelik özel bir tercihim yok, tam tersine farklı tabiatlarına göre farklılaştırılıp değerlendirilmeleri gerektiğine inanıyorum. 

Taş bizlere dünyamızın çeşitliliğini anlatıyor

Renk, desen, sertlik veya kırılganlık, yerel veya egzotik olma özellikleri bakımından zengin olan taş bize dünyamızın çeşitliliğini anlatıyor, bu yüzden çalışmalarımda kendimi tek bir tür ile sınırlamıyorum. 

-Türkiye’de üretilen taşlarla üretilebilecek bir tasarım için talep geldi mi? 

Henüz böyle bir talep olmadı. Bir İtalyan olarak İtalyan anıtlarında ve şehirlerinden tanıdığım eski Türk mermerlerine hayran kalıyorum. Venedik veya Roma ile günümüz Türkiye'si arasındaki antik bağlantı, bu taşlara bir şekilde değer katarak onları dünya mirası seviyesine çıkarmıştır. 

-Verona Marmomacc dışında başka ülkelerde düzenlenen doğal taş sergilerine gidiyor musunuz? 

Yıllar içinde Çin'den Fas'a dünyanın çeşitli yerlerinde ve Avrupa'nın çeşitli devletlerinde ve İtalyan şehirlerinde taş tasarım sergileri yaptım. 

Taş herkesi birleştiren bir tür pasaport!

Birlikte çalıştığım firmaların ürettiği ürünler tüm dünyaya dağıtılıyor. Taş, herkesi birleştiren bir tür pasaporttur. Dünyada değerini anlamadığın bir yer yoktur.

Bununla birlikte, ilginç olan yön, sadece taşın türü değil, onu işleyebilme, yeni bir şekilde yorumlayabilme özelliğidir. Dünyanın dijitalleşmesi, bize bu antik malzemenin ebedileşerek gelecek nesillere aktarılabilmesi için yeni fırsatlar sunuyor 

Günümüzde bilgisayarlı parametrik programlar ve dijital kontrollü makineler sayesinde artık taşları atıkları azaltarak, cerrahi olarak keserek, ezerek değil ayırarak işleyebiliyoruz. Bu yöntemi yıllarca kullandım, çünkü bunun taş ile çalışmanın en saygın yolu olduğuna inanıyorum. Ve bizler daha yolun başındayız!

 Raffaello Galiotto kimdir  

1967'de Chiampo'da (VI) doğan Galiotto, Venedik'te Güzel Sanatlar okuduktan sonra 1993'te kendi tasarım stüdyosunu kurmuştur. 

Sektörde araştırma, malzeme, üretim süreçleri ve teknolojiye olan ilgisini birleştirerek ürün tasarımcısı olarak çalışmaktadır. Uluslararası öneme sahip yenilikçi çalışmalar ve sergi tasarımı etkinlikleri gerçekleştirmektedir. 

Mermer ve doğal taş sektöründeki önemli firmalarla yaptığı çalışmalardan dolayı birçok ödül almıştır. 

Ferrara Üniversitesi'nde tasarım profesörü olarak projeleri kitap ve dergilerde yayınlanmış ve uluslararası etkinliklerde ve müzelerde sergilenmiştir.