‘Uzlaşı kültürü ile başardık!’

---

Söyleşi: Ersin BOZKURT

İki dönem üst üste başkanlık koluğunda oturan, ikinci dönem başkanlık sürecinde sektörde birlik ve bütünlük adına yapılması gereken her şeyin altında imzası olan EMİB Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya ile başkanlık süresinin bitimine sayılı günler kala görev yaptığı 8 yılı tartıştık. Son derece samimi havada yaşananları StoneTimes okurları için anlatan Mevlüt Kaya bu süreçte yapmayı istediği her konuda Yönetim Kurulu’nda birlikte görev yaptığı arkadaşlarının da büyük katkısı olduğunu belirterek bir daha sektör kurumları içinde aktif görev almayacağını da dile getirdi.

-İki dönem üst üste görev yaptınız. Bu dönemde yapılan önemli işlerin bir özetini alabilir miyiz?

-Geçen 8 yıllık süre içerisinde sektörümüze ve ihracata ait genel sorunların çözümü için yönetim kurulu olarak ilgili kurum ve kuruluşlar nezdinde bire bir girişimlerde bulunduğumuzu, sektörümüzün çıkarları doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürdüğümüzü ve sektörümüzü ilgilendiren bütün konuların yakın takipçisi olduğumuzu belirtmek istiyorum.

Türkiye’ye 6 milyar dolar döviz kazandıran Türk ekonomisinin lokomotifi madencilik sektörümüzün 2023 yılı hedeflerimize ulaşması için daha fazla katma değerli ürünlere yönelmesi gerektiğini hep dile getirdik. Sözlerimizi gerçeğe çevirmek ve sektörün geleceğine yön vermek adına UR-GE tebliği kapsamında başlatmış olduğumuz "İşlenmiş Doğal taş Sektöründe Tasarım Odaklı İhracatın Geliştirilmesi" projemiz hızlanarak gelişti. Her zaman söylediğimiz gibi kısa zamanda Türkiye İtalya olacak, İran ise Türkiye. Bu hedefe doğru bir yandan firmalar ile işbirliği içerisinde hedef pazarları belirleyerek pazara entegrasyonlarını sağladık, diğer yandan bu pazarlarda rekabetçi güçlerini artırmaları için firmaların katma değerli ürün üretebilecek teknik altyapılarının geliştirilmesine destek olmak amacıyla üzerimize düşeni yapmak için çalışmaya devam ettik; zira ancak bu şekilde ülkemizin ekonomik kalkınmasına destek olabileceğimize inanıyoruz.

Maden Platformunun iş birliğine açık tavrı, bilgi ve tecrübesi, güvenilirliliği kanıtlanmış oldu

Bugüne kadar her platformda gündeme getirdiğimiz gibi sektörün temsilcileri olarak Ticaret Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı bürokratlarıyla kurduğumuz sıkı temaslar ile hem sektörün sorunlarını ilgili mercilere aktardık hem de üretim ve ihracat kademelerinde katılımcı bir yaklaşım ile sektörün yararına olacak çözümlerin hayata geçmesi için çalışmalar yürüttük. Bunu yaparken 16 STK’nın bir araya gelmesinde EMİB Yönetim Kurulu’nun emeğinin büyük olduğunu ve sorunları bütüncül çözmeye çalıştığımızı dile getirmek istiyorum. Görev süremiz boyunca maden platformunu oluşturan 16 STK ile birlikte kurduğumuz ilişkiler sayesinde maden platformumuzun iş birliğine açık tavrını, bilgi ve tecrübesini, aynı zamanda güvenilirliğini birçok mercide iyileştirerek perçinlemiş olduk. Bizler aynı geminin yolcularıyız ilkesiyle daha öncesinde geniş katılımlı yapmış olduğumuz Hayatımız Maden çalıştaylarımız gelenek haline geldi ve her sene gerçekleştirilmeye devam ediliyor.

Sektörümüzü ilgilendiren mühendislik dallarında burs sağlıyoruz

Türkiye’nin maden sektöründeki rekabet gücünü artırıp, madenlerden aldığı verimi yükseltebilmesi için iyi yetişmiş nitelikli mühendislerine ihtiyacımız var. Bu amaçla da Maden Sektör Kurulu (EMİB, İMİB ve BAİB) olarak YÖK ile imzaladığımız protokol çerçevesinde 2020-2021 yılında maden mühendisliği, jeoloji mühendisliği ve cevher hazırlama mühendisliği seçen ve belirli bir sıralamada olan öğrencilere burs vermeye başladık. 2021-2022 dönemin de bu projemize devam ediyoruz

Bildiğiniz gibi Doğal taşlarımız binlerce yılda oluşuyor. Bir daha yerine koyma şansımız yok. O nedenle hak ettiği değere satmak ülkemize olan en önemli sorumluluğumuz.

Bu kapsamda katma değerli ürün ihracatını artırmak en büyük hedeflerimiz arasında. Geçtiğimiz ekim ayında Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle Birliğimizin bu sene ikinci kez düzenlediği AMORF Doğal Taş Proje ve Tasarım Yarışması’nın ödül gecesi “Doğal Taş Gala Gecesi Efes 21” temasıyla UNESCO Dünya Mirası listesinde bulunan Efes Antik Kenti’nde gerçekleşti. AMORF Doğal Taş Proje ve Tasarım Yarışması bu yıl toplamda 402 başvuru alırken 7 projeye ödül verildi.

Son olarak Avrupa Birliği ve ülkemiz tarafından finanse edilen, Dokuz Eylül Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü’yle birlikte yürüttüğümüz “Doğal Taş Madenciliği Sektöründe İş Kazalarını ve Yaralanmaları Önlemek İçin İş Sağlığı ve Güvenliği Odaklı Faaliyetlerin Geliştirilmesi” projesinden bahsetmek istiyorum. Bu projeyle doğal taş madenciliği sektöründe iş sağlığı ve güvenliğinin Avrupa Birliği ülkeleri düzeyine yükseltilmesi konusunda farkındalığın artırılması, doğal taş madenciliği sektöründe koruyucu sağlık ve güvenlik kültürünün geliştirilmesini amaçlıyoruz. Aynı zamanda sektörümüzde üniversite-sanayi iş birliğinin artırılması da bir diğer ana hedefimiz. Sektörümüzde insan kaynağı ve sürdürülebilirlik aynı madalyonun iki yüzü gibi… Kapsayıcı ve sürdürülebilir ekonomi için her iki faktör de oldukça önemli. Biz projemizle Türkiye'de doğal taş madenciliği sektöründe iş kazalarının ve yaralanmaların azalması, sektörün itibarının artırılması ve yeni yaklaşımların geliştirilmesini istiyoruz.

Bizlere yüklenen sorumluluk ve hedeflerin bilincindeyiz!

Geride bırakmakta olduğum 8 yıllık görev süremizde, uzun yıllardır sektörümüzün yaşadığı sıkıntıları kısmen de olsa aşmamız için bizlere yüklenen sorumluluk ve hedeflerin bilinciyle; bu özverili yolda, başta Maden Şubesi çalışanları olmak üzere tüm personelimize; çalışmalarımızda bizlere güvenen ve değerli görüşlerini bizlerden esirgemeyen değerli üyelerimize teşekkür ediyoruz. Bugüne kadar üyelerimizin sağladığı desteğin, işbirliği içerisinde ve ortak akılla atacağımız sağlam adımlar ile sektörümüz ihracatının artırılması için önümüzdeki yıllarda da devam etmesini diliyoruz. 

-Bu iki dönem içinde yapmayı çok isteyip de yapamadığınız işler oldu mu? Olduysa bu işler nelerdir?

Kişisel olarak benim İtalya hayalim hep vardı. Sektörümüz ihracata yeni başladığı yıllarda dünya piyasalarında İtalyanlar tarafından oluşturulan çok yüksek fiyat seviyeleri vardı ancak bizler bu fiyat seviyelerini bir miras yedi gibi hoyratça harcadık. Nihayetinde 84 milyona ait bir değeri bu şekilde harcamış olmaktan dolayı sektörümüz adına üzüntü duyuyorum. Benim için diğer bir öncelikli konu ise işlenmiş ürün ihracat rakamlarımızla ilgili. Göreve geldiğimiz yıllardan bu yana bu konuda ciddi adımlar attık ancak geldiğimiz nokta elbette ki nihai hedefimiz değil ama bizim başlattığımız bu bayrak yarışını bizden sonra devralacak arkadaşlarımızın çok daha ileri bir seviyeye taşıyacaklarından da hiç kuşkum yok.

-Görev yaptığınız dönemde Ege Maden İhracatçıları birliği (EMİB) ile İMİB arasında ilişkiler daha önce hiç tanık olmadığımız bir boyuta geldi. Bu iyileşmede kuşkusuz sizin katkılarınız çok üst düzeyde oldu. İki Birlik arasında yaşanan bu güzel gelişmenin sırrı neydi? Bu durumu daha önceden planlamış mıydınız?

Benim ilk seçim dönemim de dahil olmak üzere benden önceki dönemlerde de maalesef sektör Birlikleri kendi arasında mutabakata varamamış ve bir olma duygusuyla hareket edememişlerdi. Bu çok seslilik de sektöre çok zarar verdi. İkinci kez göreve geldiğimde en büyük hedefim; ben değil bizi büyütmek yönünde çalışmaktı. Bu konuda ki çabalar tüm paydaşlar ve diğer sektör kuruluşları nezdinde de karşılık buldu. TÜMMER, TMD, İMİB ve EMİB den oluşan kolonların üzerinde yükselen çok güzel bir yapı oluşturduk. Bu kolonların üzerinde 16 STK bir uzlaşı kültürü anlayışı ile bir araya geldi ve Madencilik platformu oluşturuldu. Geldiğimiz bu nokta benim için çok sevindirici. Dileğim bizden sonra göreve gelecek arkadaşların da tek ses, tek yürek olarak çalışıp, ben değil biz mottosunu büyütmeleridir.